Galata Köprüsü

1845

İletişim Bilgileri

Rüstem Paşa Mah., Fatih – İstanbul

Galata Köprüsü

Haliç üzerindeki köprülerin tarihi Bizans dönemine kadar gider. Birçok kaynakta bu dönemde Haliç üzerinde bir köprü olduğu öne sürülmüşse de böyle bir yapının varlığı henüz kanıtlanmış değildir.
II.Bayezid devrinde meşhur Leonardo Da Vinci İstanbul’a gelmiş ve Haliç için bir köprü tasarlamıştır. Ancak Osmanlı mühendisleri bu köprünün yapımını uygun bulmamışlardır. O zaman kaçan fırsat bugün halen yakalanmış değildir; Da Vinci’nin 1502 yılından günümüze kalan çizimleri sayesinde 2001’de inşa edilen köprü bugün Haliç yerine Norveç’in Aas kasabasını süslemektedir.
Haliç üzerinde var olduğunu kesin olarak bilinen ilk köprü 1836’da tamamlanan Hayrâtiye Köprüsü’dür. Köprü Azapkapı ile Unkapanı arasına kurulmuş olup, zaman zaman “Cisr-i Atik” olarak da adlandırılmıştır.

1845’te ise Karaköy ile Eminönü arasına ilk köprü kurulur. Bu köprü dubalar üzerine inşa edilmiş ahşap bir köprüdür. 1863’te aynı yere ilkinin yerine ikinci bir köprü yapılmıştır. Aynı yıl Ayvansaray ile Pirîpaşa arasına Cezayirlioğlu Mıgırdıç adlı bir sarraf, işletip kar elde etmek amacıyla bir köprü yaptırmışsa da bu yapı sandalcıların işlerini etkilediğinden on gün çalıştıktan yakılmıştır.
Karaköy-Eminönü arasındaki ahşap köprü yerine 1875’de demirden bir köprü inşa edilmiştir. Bu köprü 1912’de Unkapanı-Azapkapı arasına çekilmiş, Karaköy-Eminönü arasına yeni bir köprü inşa edilmiştir. Bu köprü de 1991’de sökülüp Sütlüce-Ayvansaray arasına kurulmuş, yerine yeni bir köprü inşa edilmiştir. Unkapanı-Azapkapı arasındaki köprünün yerineyse 1940’ta Gazi (Atatürk Köprüsü) yapılmıştır.
Karaköy-Eminönü arasındaki köprü yıllar içinde yerini hep yeni bir köprüye bıraksa da adı halk nezdinde uzun süredir “Galata Köprüsü” ve hatta sadece “köprü” olarak kalmıştır. Galata Köprüsü’nün yazılı ve görsel olarak birçok tasviri vardır.
1933’te Nazi rejiminden kaçarak Türkiye’ye gelen ve yaklaşık yirmi yıl profesörlük yapıp bir de Türk vatandaşlığına geçen Ernst E. Hirsch anılarının tümüne yansıyan renkli üslubuyla “köprünün” 1933’deki halini anlatır: “İstanbul’da herkes “Köprü”nün Galata Köprüsü anlamına geldiğini bilir. Oysa Haliç’in üzerinde ikinci bir köprü daha vardır. O günlerde buna ‘eski’ köprü deniyordu, bugünkü adı ‘Atatürk Köprüsü’dür. Ayrıca, İstanbullular için “Köprü”, örneğin Frankfurt’lular için ‘Hauptwache’ neyse odur: En önemli buluşma ve yer tarifi merkezi”.

Kaynaklar:

  • Semavi Eyice, “Haliç”, DİA, c. 15, İstanbul
  • 1997; Ernst E. Hirsch, Hâtıralarım, Ankara, 1985, 227).

Bu sayfayı paylaşabilirsiniz

Fotoğraflar