Emgen Optik

1909

Emgen Optik

Zaman Tüneli

1921
Emgen Optik
1921'de Bahçekapı'da açılan mağaza
1927
Emgen Optik
Hazırlanan ilaçların koyulduğu bir şişe
1929
Emgen Optik
Bahçekapı'da açılan eczane
1930
Emgen Optik
Salih Necati Bey'in hazırladığı ilaç kutuları
1929
Emgen Optik
British American Optical Camlarının temsilciliği
1955
Emgen Optik
Rahmi Emgen - 1955 ve 1968 yılları arasında gözlükçülük kursları eğitmenliği yaparken
1960
Emgen Optik
Reklam ilanları
2000
Emgen Optik
Rahmi Bey'in 1948'de açtığı mağaza

Salih Necati Bey 1906 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye’nin Eczacı Sınıfı’ndan mezun olmuş, ilk eczanesini 1906’da Kocamustafapaşa’da açmış ve 1908’de Üsküdar’a geçmişti. Yirminci yüzyılın başlarında Doğancılar yokuşunun başında çekilmiş birçok fotoğrafta görülen “Eczane Salih Necati”, kuşaklar boyu sürecek bir geleneğin ilk nüvelerinden biriydi. Çok geçmeden başkentin mühim ticari girişimlerini ele alan ticaret kayıtlarında da adı görülmeye başladı. 1911’deki adresi Uncular Caddesi, Üsküdar idi. 

Bu tarihlerden itibaren Türkiye’de yerli ilaç sanayine sahip olmanın önemi her gün biraz daha anlaşıldı. Bu yıllarda Salih Necati Bey eczanesinin bir bölümünü gözlüklere açtı ve böylece kendisinin, oğlunun ve torununun uzmanlaşacağı bir alana yönelmiş oldu. Ancak Salih Necati’yi bir marka haline getiren, hazırladığı ilaçlardı. Üsküdar’daki eczane yıllar içinde bir laboratuar ve ilaç üretim merkezi haline geldi. Burada söz edilen ilaçlar basitçe birbirine karıştırılmış toz ya da sıvı kimyasallar değildi; Salih Necati “komprime evi” denen laboratuvarında günümüzün hapları ve tabletlerini üretiyordu.

Artık hem saygın bir eczacı, hem gözlükçü, hem hazır ilaç üreticisi olan Salih Necati Bey, 1920’lerde şehrin ticaretinin kalbi sayılabilecek olan Eminönü’ne doğru yola çıktı. Üsküdar’daki işyerini muhafaza etmek kaydıyla eczanesini 1921’de Bahçekapı’da açtı. Annuaire Oriental adlı ticaret yıllıklarında 1922’deki adresin “Uncular Caddesi, No. 7, Üsküdar” olmasına bakılırsa buradaki faaliyet bir süre daha devam etmişti. Bir eczacının aynı anda iki eczanesi olamayacağından, 1925 yılına değin Salih Necati Eczahanesi Bahçekapı’da, “komprime evi” ise Üsküdar’da faaliyetlerini sürdürdü.

Esas itibariyle ürün yelpazesi yıllar içinde Salih Necati’nin kendi ismiyle anılacak birçok ilaçla dolmuştu. 1927 yılında Türk Eczacı Âlemi’nde çıkan bir ilana göre Salih Necati Eczahanesi, Necati Şurubu, Fosfotin Necati, Necati Diş Suyu ve Tozu, Necati Hamam Pudrası ve Turan Kolonyası adlı ürünleri üretiyordu. Ayrıca, “Mini Miniler İçin” Fosfotin Necati adlı bir mama, Necati Müshil Hapı ve Necati Öksürük Kaşesi gibi ürünleri de vardı. 1933’te Charbon Acidol, 1937’de Kinin Klorhidrat, 1940’ta Asipirol Necati adlı ilaçları çıkarmış, 1935’ten itibaren Haskalmin Kaşe adlı ilacı da üretmişti. Bunlardan başka 1933’te bazı ilaçların yapım ruhsatını da almıştı: Baryomin, Cachets Fevrosin, İyotlu Gliserofosfatlı Yabani Turp Şurubu. Aspirol Necati’yi üretmek üzere ilaç devi Bayer’den aldığı lisans, ürünlerinin kalitesi açısından bir standart göstergesi olmuş, Salih Necati Bey de komprime ürünlerinin kimi metal olan kutularının üzerine bu kuruluşun fabrikalarının resmini basmıştı.

1929 itibariyle bazı adres değişiklikleri de söz konusu olmuştu. Ertuğrul Mağazası’nın karşısında Bahçekapı Caddesi, No. 33- 35 yeni mekânlardan biriydi. 1934’te ise Ali Muhiddin Hacı Bekir’den satın alınan dükkâna, meşhur şekercinin karşısındaki köşeye geçildi. 1930’lar Salih Necati’nin markalaşmasında önemli bir evre oldu; “grip, nezle, baş ağrısı, diş ağrısı kat’i ilacı” Aspirol Necati giderek yaygınlaşıyordu. 1937’de ürün gamına bir de Asri Saç Boyası eklendi. Bu arada Salih Necati Bey’in gazetelere verdiği reklamlar da daha hacimli ve düzenli hale gelmişti. 1930’ların öne çıkan gazetelerinden Zaman’dan Cumhuriyet ve Akşam’a, reklam sayfaları sık sık Salih Necati Eczanesi’nin ilanlarıyla doluyordu. Reklamlarda eczaneye mahsus ürünler ile gözlüklerin çoğunlukla birbirinden ayrı takdim edilmesine dikkat ediliyordu.

1934 her Türk vatandaşı gibi Salih Necati Bey’in hayatına da büyük bir yenilik getirdi. Yeni rejimle barışık, Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkan bir isim olarak Salih Necati Bey o günlerin genel eğilimine uygun olarak öz Türkçe bir soyadı almaya karar verdi ve mesleğini de temsil edecek şekilde, “şifa veren” manasındaki “Emgen” soyadını benimsedi. Üstelik Emgen 1935 yılında Türk Farmakologlar Kulübü ve Eczacılar Kulübü birleşirken kurumun yeni adı olacaktı. Eczacı Mektebi Farmakolog Talebe Birliği de 1936 yılında adını “Emgen İrdemen Birliği” olarak değiştirmişti. Türkiye Emgen Kurumu iki yıl süreyle kullanıldıysa da daha sonra bu isim yeniden Türkiye Eczacılar Birliğine dönüştü.

Eczanenin ismi de bir süre daha “Bahçe Kapu Salih Necati Eczahanesi” şeklinde anıldıysa da 1948 yılında Salih Necati Emgen’in vefatından sonra daha çok onun soyadıyla tanınmaya devam etti. Salih Necati Bey’in oğlu Rahmi Emgen, kendisi de eczacı olmasına rağmen yalnızca gözlükçülük üzerine yoğunlaşarak, 1948’de, halen aynı yerde faaliyet gösteren, Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki mağazayı açtı. Emgen ailesi 1930’lu yıllardan beri buradaki Emgen Apartmanı’nda yaşıyordu, bu nedenle 1949 Ocak’ında Salih Necati Bey adına okutulan Mevlid için de bu semt tercih edilmişti. İlerleyen yıllarda verilen reklamlarda yeni mekânın adresi, Numara 67 Lale Sineması’nın üstü, sıkça vurgulandı. Bu yıl verilen ilanların birinde babadan oğula devredilen geleneğin tüm ipuçları da gizliydi: “Maaruf Eczacı Salih Necati, Beyoğlu Lale Sineması üstündeki Emgen Optical Müessesesi’nde fenni gözlük, fenni güneş gözlükleri ile saatlerin zengin çeşitleriyle ucuzluk prensibini sürdürmektedir.” Bu yıllarda dükkânda satılan ürünlerin listesinde hayli ilginç mamuller de vardı: Fenni gözlükler dışında, saat, barometre, termometre, hygrometre…

1950’lere kadar on bir preparatın ruhsatını almış olan Salih Necati Emgen’i Mert Sandalcı, ülkede optiği eczaneyle birleştiren ilk kişi olarak tarif etmektedir. Rahmi Emgen de babasından devraldığı yenilikçi birikimi oldukça ileri bir noktaya taşıyarak birçok yeniliğin öncülüğünü yapmaya gayret etti. 1950’den itibaren British American Optical camları’nın, daha sonra Zeiss markasının temsilcisi oldu; 1966’da gözlük camlarının daha hassas bir şekilde ayarlanması için Amerika’dan cihazlar getirtti. 1960’larda Emgen’in gözlük camı tedarik ettiği firmalar arasında o yıllarda optik sektöründe faaliyet gösteren ve Rahmi Bey’in de uzun yıllar bayiliğini yürüttüğü Swarovski firması da vardı, ta ki Swarovski cam üretimine son verene kadar…

1951 yılında faaliyete başlayan “Tüm Gözlükçüler Derneği”, yeni adıyla “Türkiye Optik ve Optimetrik Meslekler Derneği”nin kurucu üyesi ve başkanı olan Rahmi Emgen aynı zamanda Türkiye’de ilk optik cam üretimini gerçekleştirdi. 1955-1968 yılları arasında Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Gözlükçülük Kursları’nda eğitmen olarak görev alarak hem mesleğindeki ustalığını ortaya koydu hem de bu alanda birçok ismin eğitimine katkı sağladı. Öyle ki gözlük camlarının kesimi ve yerleştirilmesiyle ilgili “Emgen işçiliği” tabiri gözlükçüler arasında kusursuza çok yakın bir kalite standardını temsil etmekteydi. 

Rahmi Emgen ismi 50’li yıllarda cemiyet hayatında da saygı uyandırıyordu. 1957 yılında kurulan Dormen Tiyatrosu’na yaptıkları katkılar nedeniyle aile uzun yıllar sezonun ilk oyununun davetlileri arasındaydı. Kadirşinas Dormenler gibi Zeki Müren’den Hülya Koçyiğit’e, Bülent Ersoy’dan Hülya Avşar’a pek çok ünlü isim de Gözlükçü Emgen’i tercih ediyordu.

dönemin oldukça renkli bir gazete ve reklamcılık diliyle müşterileriyle kurduğu sıcak diyaloğu ilanlarına da taşıdı. 1962 ve 1968’de taklitlerinden sakınmaları için müşterilerini uyardı. Reklamlarında müstakbel müşterilerine adeta konuşur gibi sorular soruyor ve cevaplarını veriyordu: “Bir Gözlüğe mi İhtiyacınız Var?”, “Emgen Diyor ki”, “Gözlükte Titiz misiniz?”, “Zarif Hanımlar Gözlüklerini Emgen’de Yaptırırlar”…

Rahmi Emgen’in oğlu, Avusturya Lisesi mezunu ve Viyana’da işletme eğitimi görmüş olan Çetin Emgen’in 1978 yılında yurda dönmesiyle ailenin 3. kuşağı da işletmeye dahil oldu. Yıllarca babasından gördüklerinin üzerine bir de gözlükçülük eğitimi ekleyerek Nişantaşı’nda bir Emgen Optik daha açan Çetin Bey, bir gözlükçünün ötesinde bir ticaret geleneğini ve kalite mirasını devralmıştır.Omuzlarında yıllarca üst düzeyde hizmet almış Emgen müşterilerinin beklentisini karşılamak gibi ağır bir yük vardır. Hem estetik, hem görüş kalitesi artık iki Emgen Optik’in ortak kaygısıdır. Çetin Emgen, bir dönem Etiler gibi farklı mevkilerde açılan mağazalarla ticaret hacmini büyüttü ise de nihai olarak “baba yadigârı” dediği Beyoğlu’ndaki mağazasında Emgen geleneğini butik bir anlayışla sürdürmektedir.

İletişim Bilgileri

Beyoğlu İstiklal Cad. No:47 34433 Beyoğlu – İstanbul

Tel: +90 212 292 35 77

emgenoptik.com

Bu sayfayı paylaşabilirsiniz