Splendid Palas Otel
1908

Zaman Tüneli





Şair Edhem Efendi, babası Topçu Kolağası Mustafa Efendi’nin ölümünü takiben doğup büyüdükleri Sakız’dan ayrılarak 19. yüzyılın ortalarında iki küçük kardeşiyle İstanbul’a geldi. Amcasının yardımlarıyla devlet hizmetine girdi ve kardeşlerinin de iyi bir şekilde yetişmesini sağladı. Biraderlerinden Esad’ın devlet memuriyetinden sadrazamlığa, Kazım’ın ise Osmanlı ordusu içinde müşir/ mareşalliğe uzanan ışıltılı kariyerleri oldu. En bilinir şekliyle Sakızlı Müşir Kazım Paşa, Plevne Müdafaası da dahil olmak üzere ismi uzun yıllar kahramanlıklarla anıldıktan sonra, 1909’da emekliye ayrıldı. Avrupa seyahatlerinde gördüğü otellerden gerek mimari yönleriyle gerekse ticari faaliyetleri bakımından etkilenmişti. 1911’de yanarak tahrip olan Büyükada Giacomo Oteli’nin bulunduğu araziyi satın alan Kazım Paşa, buraya Cannes Fransa’da Vieux Port bölgesinde gördüğü ve halen de Splendid adını taşıyan otele benzer şimdiki Splendid Oteli inşa ettirdi. Ardından Tokatlıyan Oteli’nin üç garsonu olan Dikran, Tavit ve Onnik Beyler mekânı kiralayarak işletmeye başladı. Daha önce aynı adla bir lokanta işleten bu üç ortak, otele de “Splendid” adını verdi. Ancak otel daha bu yıllarda Kazım Paşa’nın ismiyle anılmaya da başlandı. Kârgir üslupla başlayan inşaat, Mimar Kaludi Laskaris Kalfa’nın telkinleriyle ahşaba döndü. Kazım Paşa da, genel hatlarıyla Fransız apartmanlarını andıran yapıya iki kubbe eklettirdi. İç dekorasyon ise üç gayrimüslim girişimcinin zevklerini yansıtıyordu. Ratzkowski ve H. Mocel gibi ressamların tablolarıyla süslü duvarların yanı sıra, Paris’teki Christofle mağazasından kristal takımlar ve DDO etiketli çatal bıçak takımları, Lion’dan hasır koltuklar ve İstanbul’daki Austro-Ottoman mağazasından mobilyalar alınmıştı. Elektrik bulunmayan adada sıcak su, asansör ve aydınlatma için bir gaz jeneratörü çalıştırılıyordu.
Paşa 1911 yılında arazinin önüne bir de rıhtım yaptırmak için başvurmuş, Şura-yı Devlet kararıyla krokileri bugün Osmanlı Arşivi’nde bulunan yapı için ruhsat almıştı. Otel bir harbiye mensubuna ait olunca, savaşlarla geçen yıllar içinde sık sık da askeriyenin emrine verildi. “Kazım Paşa Oteli”, Balkan Savaşları sırasında, henüz 1912’de, hastaneler yeterli olmadığı için geçici olarak bu amaçla kullanıldı.Bu günlerde binaya 200 civarında yaralı sevk edilmiş, askerlerin elbise ve sıhhi ihtiyaçları için Osmanlı Kızılay’ı (Hilal-i Ahmer Cemiyeti) tarafından Bab-ı Âli’den yardım istenmişti. Bu fırtınalı günlerin sancıları biraz olsun hafiflediğinde işletmeciler işyerlerini hareketlendirmeye gayret etti. I. Dünya Savaşı başlamadan önce otel bazı ünlü misafirleri de ağırlamaktaydı. Bunlardan biri olan Yahya Kemal, savaş başladığında tek düzenli müşteriydi; ancak Halit Fahri Ozansoy’a göre otel, bu tek müşteriye bile saygı duyar ve kapılarını kapatmazdı.
Otel, o yıllarda batı dillerinden geçen ve “s” harfi ile başlayan pek çok kelimede olduğu gibi, “İsplandit” şeklinde de anıldı. 1914 öncesinde İstanbul’un en saygın mekânlarından biri haline gelip, çoğunlukla gayrimüslim müşteriler için düzenlenen geceler ve balolara ev sahipliği yaptı. Ancak I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla işler yeniden bozulunca, işletmeciler oteli açmak için Karagözyan adlı bir Ermeniden aldıkları borcu ödeyemeyecek duruma düştü. İcra işlemi başladıysa da Kazım Paşa ve damadı İsmail Hakkı Tökgöz’ün daha önce hareket ederek Adalar İcra Müdürlüğüne gerekli borcu üzerilerine geçirip müdahalesiyle otelin özenle seçilmiş eşyaları kurtuldu.
Yıllar içinde Splendid, işletmecileri değiştiği ve her zaman da otel olarak kullanılmadığı için, ilk yıllarındaki görkeminden uzaklaşmaya başladı. Özellikle I. Dünya Savaşı’nın ardından İstanbul işgal edildiğinde İngilizlerin eline geçmesiyle bir hayli hırpalanmıştı. 1919 yılında İngiliz Dersaadet İşgal Kumandanlığı tarafından sekiz-dokuz ay süreyle Rus askerleri ve aileleri burada konaklatıldı. Geçen süre içinde otelin uğradığı zarar ve tahrip olan eşyalar için İngiliz Sefareti’ne başvuran Kazım Paşa bu iş için bir komisyon kurdurmasına ve zararı tespit ettirmesine rağmen sonuç alamadı. İşgal son bulduktan sonra, 1923 yılında bu durumu İstanbul komutanlığına “Otel Sahibi” imzasıyla bildirdi.
Splendid Palas Oteli’nin ev sahipliği yaptığı en anlamlı etkinliklerden biri de 9 Ekim 1921 tarihinde savaş malulü gaziler yararına verilen yemekti. Davetiye ve konser programı da bastırılan gecede Darülelhan Fasıl Heyeti sahne aldı. 1925 yılından itibaren garsonu Teodor Plakis Efendi ve 1941’te ekibe katılarak 1963’e kadar müdürlük de dâhil pek çok görev yürüten Haralambos Melanidis gibi eski ve yeni çalışanlarıyla otel hızla toparlandı; 1929 yılında gazetelere ilan vermeye başladı. Bunlardan birinde, Avrupa ve Şark mutfağı, salon orkestrası ve cazbandıyla beş liradan itibaren tam pansiyon verilen hizmetten söz ediliyordu: “Aileler ve uzun müddetle ikamet için hususi tarife. Bir evi kiralamadan evvel Splendid Otel’in fiyatlarını tedkik ediniz.” Yapılan tadilatın ardından yemek salonu, nişan merasimi gibi etkinliklere ev sahipliği yapar hale de gelmişti. Mr. Lala adlı birinin işletmeci olduğu 1929 senesinde Büyükada’ya gelen Gazi Mustafa Kemal akşam yemeğini burada yemiş ve geç saatlere kadar kalmıştı. Zaten Atatürk bu aileye yabancı değildi. Başta Kazım Paşa’nın kızı Nazire Hanım olmak üzere aile içinde pek çok arkadaşı vardı. Mütareke yıllarında Anadolu’ya geçmeden önce sık sık Kazım Paşa’nın kızı Nazire Tökgöz’ün Şişli’de Karlo Apartmanı’ndaki dairesinde aileyi ziyaret ederdi.
1930’larda Splendid Palas artık hayli renklenmişti. Arnoldi Zirkin ve Arnoldi Caz Salonu Orkestrası Büyükada akşamlarını hareketlendiriyordu. Splendid’de geçirilecek zaman bir ödüldü. 1931’de Şark Demiryolları Memurin Cemiyeti, memurlarına bir vapur gezisi yaptırdı. Akşam yemeği için de Splendid’e gelindi, yemek yendi ve dans edildi. Aynı yıl içinde bina, elektrik motorunun gaz borusunun patlamasıyla çıkan küçük bir yangını da atlatmıştı.
Dönemin tüm önemli ticaret kayıtlarında, turizm rehberlerinde Splendid’i görmek mümkündü; 1929 Salnamesi’nde “İspilandit”, 1932’de Annuaire Oriental’de “Splandit Oteli” adıyla yerini buluyordu.Türkçe tabela kullanma politikaları çerçevesinde Büyükada’daki oteller eski isimlerine de atıf yapan Türkçe adlar kullanmaya başladığında Splendid de tabelasını şöyle düzenlemişti: “Kazımpaşa Oteli–Eski Splandit.” 1934 yılında otelin üzerinde bulunduğu Macar Caddesi de ismi değiştirilerek 23 Nisan Caddesi oldu.
Büyükada otelleri genel olarak sezonluk çalışırdı. Kış aylarında azalan, yaz aylarında artan talep nedeniyle Splendid Palas Oteli uzun yıllar böyle bir düzende çalıştı. Açık kaldığı zaman aralığı, bir gazeteye verdiği ilanda “Nisan’ın 1’inden Teşrinievvel’e kadar” şeklinde belirtilmişti. Kapalı olduğu dönemlerde genellikle tadilat ve sezon hazırlığı yapılır, sezon açılışları yine gazetelerden halka duyurulurdu. Bu ilanların biri hem yaz sezonunun açılışını müjdeliyor, hem de otelin yeni idarecisinin “Bay A. Allahverdi” olduğunu işaret ediyordu.
1934’ün konuk listesinde yine Gazi Mustafa Kemal vardı. Cemal Granda’nın anılarında uzun uzun söz ettiği, Mustafa Kemal Paşa’nın dans ettiği ve ettirdiği bu konukluk 31 Ağustos’un sabah saatlerine kadar sürdü. 1936 yılı geldiğinde, “asrın en kıdemli mareşali” Kazım Paşa hayata gözlerini yumdu. Otelin mülkiyeti de güzelliğiyle meşhur kızı Nazire Tokgöz’e geçti. Lakin Nazire Hanım da ancak beş yıl işin başında kalabildi; 1941’de onun ölümünün ardından otel kısa bir süre kapalı kaldı. İşleri Paşanın damadı İsmail Hakkı Tokgöz devraldığında, Splendid Otel pek çok gözlemci tarafından birinci sınıf oteller arasında sayılmaktaydı. II. Dünya Savaşı sonrasında bir kadının geceyi tek başına geçirebileceği, oda fiyatları 7 ila 10 liradan başlayan, Amerikan barıyla yemek salonu “mükemmel” bir yerdi Splendid. Otelin binası günümüzde dahi Ada’nın en çok dikkat çeken ahşap binalarından biri konumundadır. Bu nedenle Büyükada’da çekilen Türk sinemasının en erken örneklerinden itibaren tercih edilen mekânlar arasında yer almış, birçok romana ilham kaynağı olmuştur.
1957’de İsmail Hakkı Tokgöz’ün vefatının ardından otelin mülkiyeti ve işletmesi kızı Belma Hatice ve onun eşi Nihat Hamamcıoğlu’na geçti. Belma Hanım ve Nihat Hamamcıoğlu idaresinde Splendid Palas eski heyecanını sürdürmeyi başardı; zira bu çift Büyükada’nın da Splendid’in de geleneğinin farkındaydı. Bunun sayısız örneği vardı: 1953’te Ayetullah Ömer ve İbrahim Çallı’nın resim sergisi yaptığı otel 1985’te de amatör ressamları ağırladı. Atatürk döneminden sonra Büyükada’da yapılmayan Cumhuriyet Balosu 1996 yılında yine eski adresi Splendid’e döndü ve sonraki yıllarda da tekrar edildi. 35 yıl sonra 1997’de doğup büyüdükleri toprakları ziyarete gelen Rumları konuk eden de yine Splendid oldu.
Hamamcıoğlu ailesi Splendid Otel’i, kurdukları Turyat Turizm Yatırım ve Ticaret Ltd. Şti. bünyesinde günümüze değin işletmektedir. Başta Hamamcıoğlu müesseseleri olmak üzere pek çok tarihi ticari kuruluşun sahibi olan aile, Splendid Palas’ı ticari bir kuruluş olmanın ötesinde bir aile yadigârı ve kültür mirası olarak yaşatma gayretindedir.
İletişim Bilgileri
23 Nisan Cad. No:53 Büyükada/İstanbul
Tel: +90 216 382 69 50
splendidhotel.net
Bu sayfayı paylaşabilirsiniz