Pazar ve Panayırlar

Pazar ve Panayırlar

Bugün olduğu gibi geçmişte de Anadolu ticaretinde pazarların önemli bir yeri vardı. Yörelerde her gün bir köye has pazar kurma günü olurdu. Hatta Evliya Çelebi’ye göre bazı yörelerde insanlar gün adlarını bilmez, günleri “falan köyünün pazarı” diye adlandırırlardı. Pazarlar yöre halkına hizmet ederken, gezgin tüccarlara da tezgâhlarını açarlar ve onlara ürünlerini satarlardı. Bu gezgin tüccarlar sadece yörenin tarım ürünlerini almaz, muhtemelen imalat merkezlerindeki müşterileri için pamuk ipliği gibi üretimde kullanılacak malları da alırlardı. Panayırlar iç ticaretin bir başka önemli mecrasıydı. Anadolu’da Seyitgazi, Alaşehir, Nazilli gibi yerlerde panayırlar kurulduğu bilinmektedir.

Balkanlarda kurulan panayırlar içerisinde dikkat çeken biri bugün Bulgaristan sınırları içerisinde yer alan İslimye (Sliven) panayırıdır. 1700’lerin başlarından itibaren kurulduğu tespit edilen panayır Rumeli’nin en çok iş yapılan panayırlarından biridir. Uluslararası alıcı ve satıcılar orada buluşur. Panayır dört gün ila bir ay arasında açık kalırdı. Bu uzun süreli faaliyet panayır ile pazar arasındaki farklardan birini oluşturur.

İslimye panayırında Ruslar kürk, Almanlar hırdavat satar, Trabzon ve Gümüşhane’den bakır, Selanik’ten Londra çuhası ve hazır elbise gelirdi. Fransız ve İngilizlerin de panayırda yer almalarıyla birlikte ürün çeşitliliği artmış, mensucat, keten bezi, pamuklu kadife, maden filizi, saat, mücevherat, cam ve kâğıt da satılmaya başlanmıştır. Zamanla satılan malların çeşitliliği daha da artmıştır.

Kaynaklar:

  • “Krizler ve Değişim (1590-1699)”, in Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Suraiya Faroqhi.
  • “Balkanlarda Uluslararası Bir Organizasyon: İslimye Panayırı”, Meryem Kaçan Erdoğan.

Bu sayfayı paylaşabilirsiniz

Fotoğraflar